Uzmanlara nazaran Kurban Bayramı’nı sağlıklı ve rahat geçirebilmek için günlük et tüketimine dikkat edilmesi ve çoka kaçılmaması gerekiyor. Fazla et tüketimi karaciğer yağlanmasına sebep olurken uzun vadede sessiz katil olarak bilinen NASH hastalığını ortaya çıkarabiliyor. Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle Uzman Diyetisyen Ebru Çağıl, sağlıklı beslenmeyle ilgili bilgiler aktardı, bilhassa devedikeni, zerdeçal ve kolin içeren fitoterapötik desteklerin kullanımını önerdi.
Kurban Bayramı, birlik, beraberlik ve yardımlaşmanın hâkim olduğu bir vakittir. Birebir vakitte bu devirde toplumumuzda et tüketiminin olağandan daha fazla olduğu görülür. Bayram olması sebebiyle güçlü bayram sofralarının üstüne yağlı et kümesi da eklendiğinde sindirim sorunları ve kimi kan parametrelerinde yükselmelerle karşılaşılabilir.
Uzman Diyetisyen Ebru Çağıl, özellikle kavurma ve kızartma teknikleri ile pişirilen etlerde yağ alımının çoğaldığını ve fazla pişirilen etlerde nitrozamin üzere kimyasalların ortaya çıkarak kanser riskini artırdığını söyledi. Bunun sonucunda bireylerde karaciğer işlevlerinin olumsuz etkilendiğini söz eden Çağıl, “Et tüketiminin epeyce fazla olması bu periyotta kolesterol bedellerinin yükselmesine sebep olabilir. Yeniden bayram sofralarından eksik olmayan ağır karbonhidrat, tatlı tüketimi de kilo artışı, kan şekeri yüksekliği, trigliserit artışına sebep olabilir. Tüm bu faktörler karaciğer parametreleri için risk oluşturmaktadır.” dedi.
Karaciğer işlevlerinin bilhassa Kurban Bayramı devrinde olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek için kolay önlemlerin kâfi olduğunu lisana getiren Çağıl, şu tekliflerde bulundu:
- Öncelikle et tüketimi kızartma, kavurma formunda değil, haşlama, ızgara, buğulama pişirme yollarıyla tercih edilmeli.
- Lifler, kan kolesterol düzeyleri ve sindirim sisteminin olağan işlevinde kalması için kıymetli. Ancak Kurban Bayramı’nda lif tüketimi de azalır. Bu sebeple ızgara et yanında salata tercih edilmesi gerçek bir yaklaşım olacaktır.
- Kahvaltı et ile başlamamalı, bayramda olağan kahvaltı sistemi ile ilerlenmeli.
- Etler, kurban kesildikten sonra çabucak tüketilmemeli, kesinlikle dinlendirilmeli.
- Bayramda da hareketsiz kalmamak gerekir. Yapılan fizikî aktiviteler, kan şekeri istikrarında ve sindirim fonksiyonlarının daha sağlıklı gerçekleşmesinde değerlidir.
- Bayramda sıvı tüketimi ihmal edilmemeli. Çay, kahve sonlandırılıp su tüketimi artırılmalı.
- Yoğun et tüketimi bilhassa karaciğer işlevlerini etkileyeceğinden, karaciğeri standardize bitki özütleriyle desteklemek çok değerli. Bilhassa standardize devedikeni ve zerdeçal; kolesterol düzeylerinin düşürülmesine, karaciğer enzimlerinin düzenlenmesine yardımcı olur ve karaciğer dokularının kendini yenileme kapasitesini artırır. Antioksidan ve antienflamatuar özellikleriyle et tüketiminin ağır olduğu bu periyotta karaciğeri oksidatif gerilime karşı korur. Yalnız her deve dikeni tıpkı etkiyi göstermez, kullanacağınız deve dikeninin içerisindeki silibin oranı %80 olmalıdır. Kolin takviyesi ise karaciğerin olağan işlevlerinin korunmasına yardımcıdır. Bu üç aktif takviyenin bir ortada bulunduğu standardize eserleri kullanmanızı öneririm. Bu noktada öne çıkan Livrubin Plus da kolin, standardize devedikeni ve zerdeçal içerir. Etkinliği klinik çalışmalarla ispatlı ürün Livrubin Plus’a eczanelerden ulaşabilirsiniz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
