Kalp hastalıklarının menopoz öncesindeki bayanlarda daha seyrek görülmesinin “kadın olmanın kalp hastalıklarına karşı müdafaa sağladığına” dair yanlış bir kanıya yol açtığını söyleyen Kardiyoloji uzmanı Dr. Çiğdem Koca, tüm dünyadaki kalp krizlerinin bayan ve erkeklerde eşit oranda görüldüğüne işaret etti. Bununla birlikte bahisle ilgili yapılan bir araştırmayla ilgili bilgi veren Dr. Koca, kalp krizi sonrası bayanlarda felç, kalp krizi üzere durumların ve ömür kayıplarının erkeklerden daha sık görüldüğünün de ortaya konduğunu belirtti.
Kalp damar hastalıkları günümüzde hayli yaygın olup, tüm dünyadaki ömür kayıplarının en kıymetli nedenleri ortasında yer alıyor. Daha çok erkekleri etkilediğine dair bir algı olsa da kalp damar hastalıklarının ve kalp krizinin her iki cinsiyet için de kıymetli bir sıhhat sorunu olmaya devam ettiğini söyleyen Kardiyoloji uzmanı Dr. Çiğdem Koca, menopoz öncesi bayanlarda daha seyrek görülüyor olmasının ‘kadın olmanın kalp hastalıklarıyla alakalı müdafaa sağladığına’ dair yanlış bir kanıya yol açtığına işaret etti. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji uzmanı Dr. Çiğdem Koca, tüm dünyadaki kalp krizlerinin bayan ve erkeklerde eşit oranda görüldüğünü ve bununla birlikte bayanların üçte birinin kalp hastalıklarıyla bağlantılı nedenlerle ömrünü kaybettiğini söyledi.
KADINLARIN RİSKİ 2-3 KAT FAZLA
Olumsuz sonuçları düşünüldüğünde, bayanlarda kalp krizi ve kalp hastalıklarına karşı farkındalığın artması gerektiğine dikkat çeken Dr. Çiğdem Koca, “Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin 2023 yılında gerçekleştirdiği toplantıda sunulan araştırma, kalp krizi sonrası bayanlarda felç, kalp krizi üzere durumların ve ömür kayıplarının erkeklerden daha sık görüldüğünü ortaya kondu” dedi. Dr. Çiğdem Koca, hususla ilgili şu bilgileri verdi:
“Kadınlarda kardiyovasküler olay yaşama riski daha düşük olmasına rağmen, ani gelişen kalp damar hastalığı sonrası ömür kaybı oranlarının daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bunun nedenleri araştırılırken kalp damar hastalıklarına yaklaşımda iki cinsiyet ortasında farklılıklar olduğu görülmüştür. Birinci olarak bayanların anjiografi, açık kalp ameliyatı, kalp pili üzere tedavilere daha az ulaştıkları tespit edilmiştir. Bilhassa 55 yaş altı bayanlarda kalp krizi durumunda anjiografi ve stent takılması başka hastalara nazaran daha az uygulanmakta, bu da bu hastaların izleminde daha fazla olumsuz olay ve ömür kaybına neden olmaktadır.”
Bununla birlikte yayınlanan yeni çalışmada bunun bayanlardaki olumsuz seyri açıklamak için kâfi olmadığını gösteren ipuçlarının da bulunduğunu söyleyen Dr. Koca, “Her yaş kümesinden hasta cinsiyetten bağımsız olarak anjiografi ve stent tedavisi aldıktan sonra dahi, bayanlar ve erkekler ortasında farklılık gözlenmiştir. Tüm başka risk faktörleri düşünülüp, kalp krizi için uygun müdahale alsalar dahi; bayanlarda kısa ve uzun vadede inme, kalp yetmezliği yahut ömür kaybı gözlenme riski erkeklerin 2 ila 3 katı kadar artmıştır.”
KADINLARDA KALP KRİZİ VE KALP HASTALIKLARIYLA İLGİLİ FARKINDALIK ARTMALI!
Kadınlarda kalp krizinin olumsuz sonuçları nedeniyle kalp sıhhatini hami tedbirler alınmasının ehemmiyet kazandığına dikkat çeken Dr. Çiğdem Koca, kalp hastalığına karşı kişinin kendisini müdafaası için yapılması gerekenleri sistemli beslenmek, spor yapmak ve tütün eserlerinden uzak durmak olarak sıraladı. Dr. Koca, “Özellikle bayanlarda sigara, erkeklerden bile daha fazla kalp krizi yaşanmasına sebep oluyor. Şeker hastalığının da bayan hastalarda kalp hastalığı riskini daha fazla arttırdığı biliniyor. Hasebiyle bayanlarda şeker hastalığının faal denetimi ve tütün kullanımının engellenmesi değerli. Bu hedefle tertipli antrenman yapmak, karbonhidrat içeriği ağır besinleri ve fazla kiloyu engellemek ehemmiyet taşıyor.” diye konuştu.
“KALP HASTALIĞI RİSKİ AÇISINDAN BAYANLARA MAHSUS FARKLILIKLAR VAR”
Kalp hastalığı riski açısından bayanlara mahsus birtakım farklılıkların da bulunduğunu ve münasebetiyle riski kümede yer alan bayanların daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji uzmanı Dr. Çiğdem Koca, kelamlarına şöyle devam etti:
“Gebelikte tansiyon ve şeker hastalığı sorunu yaşayan bayanlarda, uzun devirde kalp ve damar hastalıkları riski artmaktadır. Gebelik sırasında bu teşhisleri alan bayanlar, sonrasında kesinlikle tertipli takiplerine devam etmeli ve sağlıklı beslenme ile idmana değer vermeli. Polikistik over sendromu ve erken menopoz (özellikle 40 yaş altı) da bayanları kalp hastalığına eğilimli kılar. Bu teşhisleri almış olan bayanların, kardiyolojik açıdan yakın takip edilmesi, kalp krizi mümkünlüğü açısından erken tedbir alınabilmesini sağlar. Kalp sıhhatimize dikkat etmek hepimiz için değerli. Bayanların bu mevzudaki farkındalıklarının artması, risk seviyelerini bilmeleri ve uygun tanı-tedavi açısından kardiyolojik denetimlerini aksatmamaları; bu olumsuz sonuçlarla müsabakamızı engellemede en güçlü silahımız.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
