Göğüs ağrısı, insanların hayatında değerli bir semptom olup, farklı sıhhat sıkıntılarının habercisi olabilir. Bilhassa kalp ve akciğer hastalıklarının yanı sıra sindirim, teneffüs ve kas-iskelet sistemleriyle ilgili rahatsızlıklar da göğüs ağrısına sebep olabilmektedir. Göğüs ağrıları ayrıntılı formda tahlil edilmesi gereken ağrılardır. Öncelikle acil sıhhat sıkıntıları ile ilgili olarak kıymetlendirilmesi yapılan bu ağrıların kalp ile münasebeti öncelikle ekarte edilmelidir. Acil tıp tahlilleri ile buna yönelik ön teşhis yapılabilirken, kuşku edilmesi halinde ileri kardiyoloji tetkiklerinin yapılması da gerekebilir. 

Kalp ile alakası olmayan göğüs arılarında ise; göğüs hastalıkları, sindirim sistemi rahatsızlıkları, kas ve iskelet sistemi hastalıkları tetkik edilir. Bunların dışında, birtakım kanser çeşitleri de bu ağrılara neden olabileceğinden, değerlendirmenin ileri safhalarında bu hususta kıymetlendirme de yapılabilir.

Göğüs Ağrısının Nedenleri

Göğüs ağrısı, kalp ve akciğer hastalıkları başta olmak üzere çeşitli sıhhat problemlerinden kaynaklanabilir. Kalp krizi, miyokardit ve aort diseksiyonu üzere kardiyovasküler hastalıkların yanı sıra pnömotoraks, pulmoner emboli ve akciğer kanseri üzere teneffüs sistemi hastalıkları da göğüs ağrısına yol açabilir. Sindirim sistemi kaynaklı nedenler ortasında mide ülseri, reflü ve özofagus spazmı yer alırken, kas ve iskelet sistemi kaynaklı nedenler ortasında kaburga yaralanması ve fibromiyalji bulunmaktadır.

Göğüs ağrısı, farklı hastalıklardan kaynaklandığı için belirtileri de çeşitlilik gösterebilir. Genel olarak göğüste basınç ve yanma hissi, gergin göğüs kasları, sırt, boyun, omuz ve göğüs ağrısı üzere şikayetler görülmektedir. Kalp hastalıklarına bağlı olarak gelişen ağrılara teneffüs zahmeti, halsizlik, terleme ve baş dönmesi eşlik edebilir. Kalp dışı nedenlerle oluşan ağrılara ise yutmada zahmet, ciltte döküntü, ağza ekşi tat gelmesi ve panik atak üzere belirtiler eşlik edebilir.

Göğüs Ağrısının Değerlendirilmesi

Göğüs ağrısının tanısı için tabipler ayrıntılı bir sıhhat hikayesi, fizik muayene ve çeşitli analizler yapmaktadır. Kan testleri, akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi ve elektrokardiyogram üzere tetkikler göğüs ağrısının altında yatan nedenleri belirlemeye yardımcı olmaktadır. Tanıya bağlı olarak, kalp hastalıklarında acil müdahale gerektiren durumlar kelam konusu olabilirken, başka nedenlere yönelik tedaviler de planlanmaktadır. Göğüs ağrısı tedavisinde, altta yatan hastalığa yönelik ilaç tedavisi, cerrahi müdahale yahut hayat şekli değişiklikleri uygulanabilmektedir.

Göğüs Ağrısında Acil Durumlar

Göğüs ağrısı bazen acil durumları da beraberinde getirebilir. Bilhassa kalp krizi ve aort diseksiyonu üzere durumlar acil müdahale gerektiren sıhhat sıkıntılarıdır ve hayati risk taşırlar. Ani ve şiddetli göğüs ağrısı, teneffüs zahmeti, baş dönmesi, terleme ve şuur bulanıklığı üzere belirtilerle karşılaşıldığında çabucak bir sıhhat merkezine başvurulması hayati ehemmiyet taşır. Erken teşhis ve uygun tedavi ile bu cins durumların tesirleri azaltılabilmekte ve hastanın sıhhati korunabilmektedir.

Göğüs ağrısı her vakit ciddiye alınmalı ve tedavi edilmesi için vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. Tıpkı vakitte, sağlıklı bir ömür stili benimsemek, sistemli antrenman yapmak, istikrarlı beslenmek ve sigara üzere ziyanlı alışkanlıklardan uzak durmak göğüs ağrısı ve öbür sıhhat sıkıntılarının önlenmesinde değerli rol oynamaktadır. Nizamlı denetimler ve sıhhat taramalarıyla erken teşhis sağlanarak sıhhat problemlerinin ilerlemesi önlenebilir ve hastaların ömür kalitesi artırılabilir.

Göğüs ağrısı, önemli ve potansiyel olarak hayati tehlike taşıyan bir semptom olabilir. Kalp ve teneffüs sistemi hastalıklarından kas-iskelet sistemi kaynaklı sıkıntılara kadar çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu nedenle, göğüs ağrısı şikayetlerinde çabucak bir uzmana başvurulması ve gerekli tetkiklerin yapılması değerlidir. Sağlıklı hayat üslubu ve nizamlı sıhhat denetimleriyle göğüs ağrısı ve öbür hastalıkların önlenmesine katkı sağlamak mümkündür. Sağlıklı ve keyifli bir ömür için kendi sıhhatimize ihtimam göstermeli ve uzman doktorların yönlendirmelerine dikkatle uymalıyız.