Diyabet bayanları daha çok etkiliyor

Pankreasın kâfi ölçüde insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insülin hormonunun bedende tesirli kullanılamaması durumunda gelişen diyabet, toplumda en süratli artan kronik hastalıklardan biri. Geçtiğimiz 20-30 yılda dünyada diyabetten muzdarip hasta sayısının 2 kattan fazla arttığını ve diyabetin şimdi klinik tablo ortaya çıkmadan yüzde 80 oranında engellenebildiğini söyleyen Anadolu Sıhhat Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İlhan Tarkun, “Tahminlere nazaran Türkiye 2045 yılında, dünyada erişkin toplumda en fazla diyabetlinin yaşadığı birinci 10 ülke ortasına girecek. Diyabet Türkiye’de erkeklere nazaran bayanlarda yüzde 8 daha fazla görülüyor” açıklamasında bulundu.

Türkiye’de her 100 bireyden 16’sında diyabet olduğunu belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İlhan Tarkun, “Bu da yaklaşık 9 milyon diyabetli demek. Bu sayının Türkiye’de 2045 yılında 13,4 milyona çıkacağı iddia ediliyor. Dünyada ise diyabetli hasta sayısının 2030 yılında 643 milyon, 2045’te ise 783 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, çok su içme, açlık hissi, cilt yaralarının geç uygunlaşması, kuru ve kaşıntılı bir cilt, ellerde ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma üzere zahmetler yaşayan hastaların diyabet kuşkusuyla kan şekeri ölçümü yaptırması önemli” dedi.

Kan şekeri ölçümünden korkmak tedaviyi olumsuz tarafta etkiliyor

Açlık şekeri 100 mg/dl, tokluk şekeri (yemeğe başladıktan iki saat sonra) ise 140 mg/dl üzerinde bulunursa kişinin diyabet açısından risk altında olduğunu belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İlhan Tarkun, “Diyabetik bireylerde kan şekerinin düzenlenmesi ve tedavi aktifliğinin değerlendirilmesinde kendi kendine kan şekeri takibi çok kıymetli. Bu ölçümlerin sıklığı, diyabet tipine ve hastanın özelliğine nazaran değişiyor. Birtakım hastalarda haftada 1-2 defa ölçüm kâfi olurken birtakım hastalar günde 7-8 ölçüme muhtaçlık duyabiliyor. Her kezinde parmak delinmesinin neden olduğu acı, kaygı ve toplumsal fobi üzere birtakım etkenler, hastalarda kan şekeri ölçüm sıklığını azaltan ve münasebetiyle tedaviyi başarısız kılabilen kıymetli ögeler haline geliyor” ikazında bulundu.

Diyabetten kendinizi koruyun

Uluslararası Diyabet Federasyonu IDF’in araştırmasına nazaran Türkiye’de ailelerin kıymetli bir kısmında diyabetli var. Buna karşın her 5 şahıstan 4’ü belirtileri fark edemiyor. Diyabet hastalığından korunmak için farklı ipuçları paylaşan Prof. Dr. İlhan Tarkun, “Diyabet, son yıllarda görülen böbrek yetmezliklerinin yarısının, 65 yaş altı körlük ve travma dışı nedenlere bağlı ampütasyonun en yaygın nedeni. Diyabetin önüne geçebilmek için bol bol hareket edin ancak tertipli, sporu hiç bırakmayacak halde hayatınıza dahil edin. Sağlıklı beslenin. Yalnızca diyabet için değil, sağlıklı beslenme usulü sizi pek çok hastalıktan koruyacak. Gerilimden uzak durun. Sevdiğiniz hobilerle uğraşmak sizi gerilimden korur. Kendinizi ihmal etmeyin. Sıhhat denetimlerinizi aksatmayın. Unutmayın, diyabeti erken yakalamak tedavisini de kolaylaştırır” dedi.

Dijital çağ, diyabetin hem sebeplerinden biri hem de çözümü

Günümüzde cep telefonu ve tabletlere indirilen çeşitli taşınabilir uygulamaların da diyabeti denetim etmek için kullanıldığına değinen Prof. Dr. İlhan Tarkun, “Diyabet hastalarının yüzde 90’ı Tip 2 diyabet hastası ve bu durumun oluşmasında genetik yatkınlık değerli bir faktör fakat faktör genetik olsa bile, diyet ve sıhhatsiz ömür üslubu hastalığı tetikleyebiliyor. Şişmanlık ile hareketsiz ömür stili sonucunda diyabet her geçen gün artıyor. Dijital çağa geçişle birlikte hareketsiz hayat ve sıhhatsiz beslenme daha da artmış durumda. Çocuklar oyun yerine bilgisayar başında vakit geçiriyor. Erişkinler ortasında da televizyon ve bilgisayar başında, hareketsiz ve sıhhatsiz atıştırmalar ile geçirilen vakit artıyor. Diyabetin görülme sıklığının artışı açısından dijital çağın olumsuz yansımalarından yakınsak da diyabetin takip ve tedavi kısmında yaşanan teknolojik gelişmeleri görmezden gelmek de mümkün değil” açıklamasında bulundu.