0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Üniversite sistemimize her yıl yaklaşık 3 milyon yeni öğrenci katılmaktadır. Gelecekte ülkemiz için gerekli olan iyi donanıma sahip, teknolojik gelişmelerde hızla ilerleyebilecek, yeni bilgileri pratikte uygulayabilecek yeteneklere sahip iş gücü yetiştirilmektedir. Sayıları 79’a ulaşmış olan Vakıf Yükseköğretim kurumları eğitim alanında kritik bir rol oynamaktadır.
Vakıf yükseköğretim kurumları fiziki şartları, modern kampüsleri, laboratuvarları, vizyonları ve güçlü eğitim kadroları ile yükseköğretim sisteminin belirgin bir parçasıdır. Anayasamızın 130. Maddesi’nde ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nda mali ve idari yönden özerk oldukları belirtilen ve kamu kurumu statüsünde olan vakıf üniversitelerimiz kendi kaynaklarını oluşturarak ülke ekonomisine devlet desteği olmaksızın büyük katkı sağlamaktadır. Yüksek öğretimin yaygınlaştırılması konusundaki devlet sorumluluğunun vakıf üniversiteleri tarafından da paylaşıldığı ve böylelikle ortaya çıkabilecek maliyetlerin ciddi bir kısmının vakıf üniversiteleri tarafından üstlenildiği göz önünde bulundurulmalıdır. Vakıf yükseköğretim kurumlarında her yıl yaklaşık 230,000 nitelikli mezun iş hayatına atılarak ülkenin kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Vakıf yükseköğretim kurumlarının sağlık sektörüne akademik yapıları ve hastaneleriyle önemli katkıları bulunmaktadır. Ülkemizdeki toplam 47 eczacılık fakültesinden 15’i Vakıf Üniversiteleri’ne aittir ve bu fakülteler sistem için tamamlayıcı bir unsur oluşturmaktadır. Her yıl yaklaşık 5500 öğrencinin kayıt olduğu eczacılık fakültelerinde toplam 25200 öğrenci eğitim görmektedir. Bu sebeple eczacılık fakülteleri, tıp, diş hekimliği, sağlık bilimleri fakültesi ve meslek yüksek okullarıyla birlikte sağlık sisteminin ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Eczacılık fakülte sayısı ülkenin nüfusu ve ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda belirlenmektedir. Eczacılık fakültelerinde eczacı akademisyenleri bulunması, öğretim eleman kadrosunun tam olması ve altyapının yeterli olması gerekmektedir. Tam donanımlı eczacılık fakültelerinden mezun olan gençler, sektördeki iş gücünü artırmada önemli bir rol oynayacaktır. Eczacılık fakülteleri, sağlık insan gücü yetiştirmenin yanı sıra, ilaç geliştirme planları ve projeleriyle de ilgilenmektedir. Mezunlar sadece eczanelerde değil, ilaç endüstrisinde, araştırma merkezlerinde ve laboratuvarlarda da çalışabilirler.
Özellikle araştırma/proses/kalite kontrol laboratuvarlarına sahip olan eczacılık fakülteleri, AR-GE çalışmalarıyla endüstrinin ulusal ve uluslararası gereksinimlerine yanıt verebilecek niteliktedir.