Antibiyotikler tıp tarihinin en büyük buluşlarından biri olarak biliniyor. Antibiyotikler sayesinde hastaların bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle hayatını kaybetmesi ya da sakat kalmasının önüne geçilebiliyor. Birebir vakitte kanser tedavisi, organ nakli yahut ortopedik protez üzere değerli cerrahi teşebbüslerin muvaffakiyetindeki en büyük faktörlerden biri antibiyotiklerin kullanılması olarak belirtiliyor. Lakin antibiyotiklerin bilinçsiz kullanımı nedeniyle antibiyotik direnci süratle artıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Funda Timurkaynak,  “18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü”nde antibiyotiklerin kullanımı ve antibiyotik direnciyle ilgili bilgi verdi. 

Her antibiyotik her mikroorganizma için tesir göstermeyebilir 

Antibiyotikler bakterilerin üremesini durdurarak ya da onları öldürerek tesir göstermektedir. Bu ilaçlar birçok bakteriyel enfeksiyonun tedavisinde kullanılmakla birlikte virüslere tesir etmemektedir. Antibiyotiklerin kimyasal yapı ve bakteriyi öldürme sistemine nazaran 15’ten fazla farklı sınıfı bulunmaktadır. Lakin her antibiyotik tipi her mikroorganizmaya tesir göstermemektedir

Günümüzde yeni geliştirilen antibiyotik sayısının son derece kısıtlı olması nedeniyle antibiyotik direnci daha da büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmakta ve sıhhat otoriteleri tarafından sessiz pandemi olarak isimlendirilmektedir. Bilhassa hastanelerde sıhhat hizmeti bağlı enfeksiyonlarda etken olan bakterilerin piyasadaki tüm antibiyotiklere karşı dirençli olduğu durumlarla karşı karşıya kalınabilmektedir. Bu durum hastaların tedavi edilemeyeceği manasına gelmekte ve çağdaş tıbbın kazanımlarını geriye çevirebilecek büyük bir risk oluşturmaktadır. 

Antibiyotik direnci ölümlere neden olabiliyor 

Antibiyotiklerin bakterileri öldürme yeteneğini kaybetmesi, hastaların tedavisinde daha yüksek maliyetli ve yan tesiri daha fazla olan antibiyotiklerin tek başına ya da kombine olarak kullanımını gerektirmektedir. Enfeksiyonlar bu dirençli bakterilerle geliştiğinde hastaların enfeksiyona bağlı yaşadıkları komplikasyonlar yahut vefat oranları artabilmektedir. Avrupa’da her yıl verem, grip yahut AIDS hastalıklarından hayatını kaybedenlerin sayısından daha fazla insan antibiyotik direnci nedeniyle ömrünü yitirmektedir. Avrupa’da her yıl 35 binden fazla insanın dirençli bakteri enfeksiyonları ile hayatını kaybettiği belirtilmektedir.

Doktorunuza antibiyotik için ısrar etmeyin 

Antibiyotik direncinin önlenmesinde herkese düşen değerli vazifeler bulunmaktadır. Antibiyotik kullanılması gereken bakteriyel bir enfeksiyon varsa verilen antibiyotik önerilen müddette, önerilen doz ve aralıklarda kullanılmalıdır. Tıpkı formda viral enfeksiyonlarda antibiyotiklerin işe yaramadığı bilmek ve tabip antibiyotik önermiyorsa bu mevzuda ısrarcı olmamak da kıymetlidir. Enfeksiyonları gelişmeden önlemek için rastgele bir sıhhat nedeni yahut yaştan ötürü aşılama yapılacaksa aşılar tamamlanmalı, el hijyenine ehemmiyet vermeli, öksürürken mendil kullanarak enfeksiyonların bulaşı engellenmelidir. Birebir vakitte konutta daha evvelki hastalıklardan kalan antibiyotikler kullanılmamalı yahut tavsiye edilmemelidir.